В Турция стартира подписка

Cengiz Aktar

Турски интелектуалци започват кампания “Искам прошка” за събитията, свързани с арменския геноцид

04 декември 2008 | 19:12 | Агенция "Фокус"

Анкара. От началото на новата 2009 година турски интелектуалци и публични личности започват кампания “Искам прошка” за събитията, засягащи арменците в Османската империя през 1915 година, съобщава телевизионният канал Си Ен Ен Тюрк. Кампанията е инициирана и се води от журналиста Али Байрамоглу, проф. Баскън Оран, Ахмет Инсел и д-р Дженгиз Актар. Кампанията може да бъде подкрепена в интернет от всеки желаещ да поиска прошка за насилията и изгонването на арменците през 1915 година, които те обозначават като “Голямото бедствие”. “Съвестта ми не приема оставането на нечувствителни към натиска от страна на Османската държава към арменците в 1915 година и отричането на насилията над тях. Отхвърлям и осъждам тази несправедливост, споделям чувствата и страданията на сънародниците ни арменци и искам прошка от тях”, гласи текстът на подписката, която започват турските интелектуалци. По повод започващата кампания д-р Дженгиз Актар посочва, че след посещението на президента Гюл в Армения е отворена възможност да се улови един влак, който е изпуснат веднъж през 90-те години на миналия век. По повод възможните противодействия, които ще породи кампанията, той каза, че може да има съпротива от някои среди, но поначало в Турция говорят само те, а е време да бъде чут гласът и на другите.
-
В Турция стартира подписка с извинение към арменците

Кампания за събиране на подписи под документ, с който гражданите на Турция ще искат извинение от арменците за събитията от 1915 г., започнаха турски академици и интелектуалци, съобщи турският в. "Ватан", цитиран от АНА-МПА.

Инициативата принадлежи на университетските професори Ахмед Иншел, Ченгиз Актан и Башкън Оран. Очаква се текстът да бъде представен на турската общественост за събиране на подписи от началото на идната година, пише в. "Ватан". Според вестника, в текста между другото се посочва: "Моята съвест не приема безразличието и отрицанието пред Голямата катастрофа, пред която бяха изправени османските арменци през 1915 г. Отхвърлям тази несправедливост, лично споделям болката и чувствата на арменските ми братя и ги моля за извинение".Говорейки пред в. "Ватан", професор Ченгиз Актар изтъква: "Случилото се с арменците са факти, които не са широко известни и са изтрити от паметта в Турция. Турците са чували за тях от по-възрастните. За съжаление, обаче, тази тема никога не е получавала формата на обективно историческо описание. По тази причина мнозина добронамерени хора в Турция мислят, че арменците не са преживели нищо. Още повече, че официалната история от години твърди, че става въпрос за второстепенни факти, които се отнасят до взаимни кланета, станали в условията на Първата световна война. За съжаление, действителността е много различна. Със сигурност съществува една реалност и тя е, че в Анадола вече няма арменци, а останалите елементи, турци и кюрди, продължават да живеят там. Движещата сила на тази кампания са хората. Това е гласът на човешката съвест", посочва професор Актар пред в. "Ватан" /БГНЕС

Анкара / Турция

More:

Here

-
Ermenilerden özür kampanyası başlıyor

Yıl başında öncülüğünü Ali Bayramoğlu, Baskın Oran, Ahmet İnsel ve Cengiz Aktar'ın yaptığı bir kampanya başlatılıyor. Kampanyanın adı "Özür Diliyorum." İnternet ortamında başlatılacak kampanya Ermenilerin "Büyük Felaket" adını verdiği 1915 tehciri için özür dileyen herkese açık.CNN TÜRK

"1915'de Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felaket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum"

Ermenilerin "Büyük Felaket" adını verdiği 1915 Ermeni techiri ile ilgili başlatılan imza "Özür Diliyorum" kampanyasının metni bu iki cümleden oluşuyor.

Kampanya, gazeteci - yazar Ali Bayramoğlu, Prof. Baskın Oran ve Ahmet İnsel ve Cengiz Aktar'ın öncülüğünde başlayacak. Peki Ermenilerden neden özür dileniyor?

Dr. Cengiz Aktar, "Özür diliyorum. Bu bireysel bir hitap, bireysel bir ifade, bireysel bir duygu. Zaten vatandaşın da eğer bu duyguyu paylaşıyorsa imza atmasını istiyoruz ve böyle bir imkan sunacağız" dedi.

Aktar, "Cumhurbaşkanı'nın seyehati sonrasında 1990'larda kaçırdığımız bir treni tekrar yakalamak gibi bir teşebbüs olduğu ortada. Diplomatik ilişki kurulacak belki, sınır açılacak belki. Bunlar çok önemli şeyler. Biz de bu şekilde bir tepkiye, duyguya tercüman olalım dedik" ifadesini kullandı.

Peki kampanya kimi kesimlerin tepkisini çekip yeni bir tartışmayı alevlerse... Aktar bu soruya şu yanıtı verdi:

"Bu bahsettiğiniz kesim tabi ki bağırıp çağıracak. Osmanlı Ermenileri konferansında olan tepkiler tabii ki dillendirilecek. Ama zaten onlar konuşuyor Türkiye'de, başkaları konuşmuyor. Şimdi başka birileri de konuşsun en azından bireysel olarak da duygularını anlatsınlar ve bu kampanya sayesinde adlarını oraya yazsınlar dedik"

Yılbaşında internet ortamında imzaya açılacak olan kampanya internet erişimi olamayanlar için kimi illerde de elden imzaya açılacak.

CNNTurk
-

'Ermenilerden özür diliyorum'

Aralarında öğretim üyesi ve gazetecilerin bulunduğu bir grup aydın 1915’teki Ermeni tehciriyle ilgili imza kampanyası başlatıyor.
Yılbaşında internette başlayacak olan kampanyanın adı “Özür Diliyorum”

Ermenilerin ’Medz Yeğen’ yani ’Büyük Felaket’ diye tanımladıkları 1915 Ermeni tehcirinde yaşananlar imza kampanyasıyla yeniden gündeme taşınıyor. Prof. Ahmet İnsel, Prof. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci-Yazar Ali Bayramoğlu’nun öncülüğünde yılbaşında internette başlatılacak imza kampanyasının adı “Özür diliyorum.” Kampanya metninde “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” yazıyor. Uzun tartışmalardan sonra mutabık kalınan kampanya için alışılagelmiş kampanyalar-dan farklı bir yol izlenecek. Hedef, internette bir yıl boyunca mümkün olduğunca fazla katılım sağlamak. Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. İnsel, kampanyayı tarihi sorumluluk karşısında bireysel bir tavır olarak tanımlıyor. Prof. İnsel “Resmi politikadan bağımsız olarak biz yurttaşların Türkiye tarihi ile ilgili görüşlerini beyan hakkı var. Kampanyayı bir politika malzemesine dönüştürmemek gekir” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar da kampanya ile ilgili olarak VATAN’a konuştu.

Kampanya nasıl ortaya çıktı?

Bireyi, bireyin hissiyatını öne çıkaran bir kampanyanın vaktinin gelmiş hatta geçmiş olduğu kanaatinden yola çıktık. Muhtemelen yılbaşında çok geniş bir kampanya haline getirmeyi hedefliyoruz.

Kampanyanın amacı nedir?

Ermenilerin başına gelenler Türkiye’de çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular. Türk-ler bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duydu. Ama konu hiçbir zaman objektif bir tarih anlatımı haline dönüşemedi. Bu yüzden pek çok insan Türkiye’de bugün bütün iyi niyetiyle Ermeniler’in başına bir şey gelmediğini zanneder. Bunun çok tali, ikincil hatta karşılıklı katliamlar şeklinde cereyan eden ve 1. Dünya Savaşı koşullarıyla açıklanan bir nevi ’vaka-i adiye’ olduğu kanaati resmi tarih tarafından yıllardır söylene gelmiştir. Fakat gerçekler malesef çok farklı. Belki bir tane gerçek var, o da şu son tahlilde Ermeniler artık Anadolu’da yok ama diğer unsurlar Türkler ve Kürtler hala burada. Bu kampanyanın öznesi bireyler. Bireyin vicdanından gelen bir ses bu. Özür dileyen diler dilemeyen dilemez.

Niçin özür dileniyor?

Bu kadar zaman boyunca, neredeyse 100 sene olacak bu konudan bahsedememiş, açıkça konuşamamış olmaktan dolayı özür dileniyor.

Fransa’dan bir ilk: Ermeni tasarısı senatoya getirilmiyor

Fransa’da hükümet, 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin Senato’nun gündemine alınmasına ilk defa açıkça karşı çıktı. Meclis’te Sosyalist Parti Milletvekili Rene Rouquet’nin sözlü soru önergesini yanıtlayan yerel yönetimlerden sorumlu Bakan Alain Marleix, hükümetinin 2006 yılında Meclis’te kabul edilen yasa teklifini Senato’nun gündemine almak istemediğini söyledi. Fransız Bakan, “parlamenterlerin tarihçilerin işine karışmamasını” savundu ve teklifin kabulü halinde Türkiye’nin tepki göstereceğine dikkat çekti.

Haber: Vatan

'Ermenilerden özür diliyorum'